Kahramanmaraş’ın yükseklerinde, Ahir Dağı’nın serin yamaçlarında özgürce beslenen oğlaklar… Doğanın en saf haliyle, kekik, sümbül, keven ve çiğdemle harmanlanmış bir beslenme döngüsünün içinden gelen bu hayvanların eti, sadece protein değil; coğrafyanın kokusu, iklimin sabrı ve geleneğin özüyle yoğrulmuş bir lezzet sunar.
Alaybeyoğlu Mutfağında Gelenekle Hazırlanan Bir Tabak
Alaybeyoğlu mutfağında hazırlanan Oğlak Kavurma, bu mirası bugünün damaklarına taşıyan özel bir deneyimdir. Uzun saatler boyunca kısık ateşte, sabır ve sevgiyle pişen oğlak eti; içli bir keşkeğin üzerine serilir. Üzerine serpilen taze kekik sadece aroma değil, Maraş dağlarının rüzgârını da getirir sofraya.
Bir Tabaktan Fazlası
Her lokmasında, geçmişin izini bugüne taşıyan Oğlak Kavurma; yalnızca bir ana yemek değil, bir anlatıdır. Anadolu’nun kadim mutfak geleneğini yaşatan bu tabak, bir şehrin doğayla kurduğu ilişkinin en leziz ifadesidir.
Maraş Sofralarına Saygı Duruşu
Kavurma, keşkeğin sıcaklığıyla buluşurken; ağızda dağılan et, Maraş’ın köklü yemek kültürüne saygı duruşu niteliğindedir. Bu nedenle Alaybeyoğlu’nda Oğlak Kavurma yemek, sadece doymak değil; bir geleneğe ortak olmaktır.